Yüklemsiz Cümleler (Eksiltili Cümle)
Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, haberi, durumu, olayı vb. ifade
etmek için kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan sözcüğe veya
söz dizisine cümle denir.
Bugün hava ne
kadar güzel!
Senin de benim
gibi, otobüste, çalan cep telefonun uzun süre açmayanlara, “Şehir magandaları!”
diye bağırasın geldi mi hiç?
]Her cümle bir
yüklem ve varsa ona bağlı diğer öğelerden oluşur.
]Cümlede yargı
bildiren unsur yüklemdir. Cümle yüklem üzerine kurulur. İhtiyaca göre başka
öğelerle desteklenir.
Geldim.
Ben geldim.
Ben buraya
geldim.
Ben evden buraya
geldim.
Ben evden buraya
koşarak geldim.
Ben evden buraya
kadar koşarak geldim.
Ben seni görmek
için evden buraya kadar koşarak geldim.
]Bir cümle anlam
ve yargı bildiren, ek-fiille çekimlenmiş bir tek isimden (yüklem) veya zamana
ve şahsa göre çekimlenmiş bir tek fiilden (yüklem) de oluşabilir, yüklemi ve
birbirini anlam bakımından bütünleyen birden fazla kelime ya da kelime grubundan
da. Yani en küçük cümle tek kelimeden oluşabilir.
Öğretmenim.
Öğretiyorum.
Biz sizinde
gelmeyeceğiz.
Sokaklarda,
caddelerde, kaldırımlara park eden otolar yüzünden, yayaların rahatça yürüme
imkânı kalmadı artık.
Karşılıklı konuşmalarda tek kelimeden oluşan cevap cümleleri önceki
kelimelerle tamamlanmaya bırakılmıştır
─İnsanın
elini yakmaz mı?
─Yakmaz.
─Sen çok
güzel Türkçe biliyorsun.
─Biliyorum.
Cümleyi oluşturan bölümlerin her birine öğe denir. Anlamlı ve doğru
cümleler kurmaya yarayan bölümleridir.
Bugün /
alış veriş yapmak için / çarşıya
/ çıkacağım.
]Anlam
bozulmayacak şekilde birbirlerinden ayrılabilirler.
çıkacağım.
çarşıya /
çıkacağım.
alış veriş yapmak
için /
çarşıya / çıkacağım.
Bugün /
alış veriş yapmak için / çarşıya
/ çıkacağım.
]Her öğe görev ve
anlam yönünden bir tek öğeye eşlik eder; onu tamamlar. Bu öğe de yüklemdir.
Birinci derecede
önem taşıyan öğe yüklemdir.
çarşıya /
çıkacağım.
alış veriş yapmak
için /
çıkacağım.
bugün /
çıkacağım.
Bugün alış veriş yapmak için çarşıya çıkacağım.
zaman amaç yer yapılacak
bakımından bakımından bakımından iş
İkinci derecede
önemli öğe öznedir. Sadece yüklemden oluşan cümlelerde bile öznenin varlığı,
yüklemin taşıdığı şahıs ekinden anlaşılır.
Beğendi-k “-k” eki “biz”i karşılıyor.
Sonra tümleçler
gelir ki bunlar zarf tümleci, dolaylı tümleç, edat tümleci ve nesnedir.
Hiçbir zaman kader bizi senden ayırmasın.
Zarf tüml. Özne nesne d.lı tüml. yüklem
]Bazı cümlelerde
bazı öğeler hiç bulunmaz.
Yüklemi geçişsiz
fiilden oluşan cümleler nesne almazlar.
Tarlanın sınırına
gelince dinlenmek üzere oturduk.
İsim cümlelerinde
tümleçler pek sık görülmez.
Ben / de / bir
varisin olmakla / bugün / mağrurum.
Edat tüml. Zarf tüml.
]Öğelerin tamamı
kelime veya kelime grubu hâlinde olabilir.
Yağız atlar /
kişnedi, meşin kırbaç / şakladı.
Bir dakika /
araba / yerinde / durakları.
Giden geminin
arkasından / bakakaldı.
]Yüklem genellikle
en sondadır. Diğer öğelerin yerleri anlama, anlatıma göre değişebilir.
Genellikle vurgulanmak istenen unsur yüklemin önündedir.
“Bu şehrin
çilesini ben çekerim yıllardır,
Hasretini ben
duyarım.”
]Cümle vurgusu
yüklem üzerindedir. Vurgu, gerektiğinde özellikle belirtilmek istenen öğe
üzerine çekilebilir, ya da o öğe yükleme yaklaştırılır.
Ben Ankara’ya yerleştim.
Ben Ankara’ya
yerleştim.
Ankara’ya en geç ben
yerleştim.
]Asıl yargının
bulunduğu cümleler gibi, ona bağlı olan yan cümleler de öğelerden oluşur.
Öğelerden oluşan bir cümle başka bir cümlenin öğesi de olabilir.
Vatan için
ölenler yüreğimizde yaşarlar. (amaç)
]Öğeler
bulunurken,
Önce yüklem,
sonra özne ve sonra tümleçler aranır.
Sorular yükleme
sorulup alınan cevaplar yüklemle birlikte tekrar edilmelidir.
Öğeler bulunurken
tamlamalar ve diğer kelime grupları bölünmez.
Bağlaçlar öğe
sayılmamalıdır.
Bugün alış veriş yapmak için çarşıya çıkacağım.
Kelime kelime grubu kelime kelime
Semt belediyesine
bağlı bir sağlık ocağında dolaylı
tüml.
fazla iş özne
olmaz. yüklem
Basit
muayenelerin ve müdahalelerin dışında, zarf
tüml.
ya bağlaç
hastahaneye dolaylı
tüml.
hasta belirtisiz
nesne
sevk ederler, yüklem
ya bağlaç
ölüler için edat
tüml.
defin
ruhsatnamesi belirtisiz
nesne
verirler. yüklem
Masasında dolaylı
tüml.
bir de bağlaç
bunların
koçanları özne
olurdu. yüklem
O koçanlardan
kopardığım sayfaların arka yüzüne dolaylı t.
resimler belirtisiz
n.
yapar, yüklem
otomobil
modelleri belirtisiz
n.
çizer yük
ya da bağ
ilerde keşfetmeyi
umduğum makineler b.siz
n.
uydurur, yük
bir de bağ
tanıdığım
artistlerin, ünlülerin listesini b.li
n.
çıkarırdım. yük
Az sonra zarf
t.
annem öz
gelir, yük
koçandan , dol.
t.
temiz bir sayfa b.li
n.
koparır, yük
ön yüzünü b.li
n.
doldurur, yük
gelenin işini b.li
n.
görür, yük
defin
ruhsatnamesinde yukarıya dol.
t.
ölenin adını b.li
n.
yazar, yük
en altta dol.
T.
da bağl.
hep zarf
t.
kendi kaşesi ve
imzası özne
olurdu. yüklem
Benim gözümde
anneme ölüm karşısında üstünlük sağlayan bir şeydi yüklem
bu. özne
Ölümü belirtili
nesne
başka adreslere dolaylı
tümleç
gönderirdi. Yüklem.
(Murathan Mungan,
Pamukçuklar)
Şimdi bu cümle öğelerini tek tek inceleyelim:
İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir
yargıya bağlayan çekimli öğedir.
Araba kalabalığı
şehri yaşanmaz hâle getirdi.
Şehri bu hâle
getiren bir olumsuzluk da insanların birbirlerini sevip saymamalarıdır.
]Cümlenin temel
öğesidir. Cümle yargı bildiren bir söz; yüklem de yargıyı üstlenen öğe olduğuna
göre yüklemsiz bir cümle olamaz.
Araba kalabalığı
şehri yaşanmaz hâle .........?............ cümle
değil
Şehri bu hâle
getiren bir olumsuzluk da ..........?............ cümle değil
]Yüklem, tek
kelimeden de oluşabilir bir kelime grubundan da.
Yaşlılara saygı,
topumun geçmişine olan saygısını gösterir.
İnsanlar
birbirlerinin hakkına riayet etmeliler.
] Cümle
oluşturmaya yeterli olan tek öğe yüklemdir.
Öğretmenim.
Geliyorum.
]Diğer unsurlar,
yüklemin anlamını desteklemek üzere cümlede bulunur.
]Türkçede asıl öğe
en sonda bulunduğu, yardımcı öğeler daha önce geldiği için Türkçe söz dizimine
göre yüklem cümlenin en sonundadır. Bütün öğeler sıralanır, sonra bunlarla
hazırlanan haber veya yargı yükleme yüklenir.
Gökyüzünün başka
rengi de varmış.
Yağız atlar kişnedi,
meşin kırbaç şakladı.
]Şiirde,
atasözlerinde ve günlük konuşma dilinde yüklem cümlenin sonunda değil de
herhangi bir yerinde olabilir.
“Uzar gider bir
sessizlik içinde
Bir uçtan bir uza
Türkistan toprakları.”
Birden kapandı
birbiri ardınca perdeler.
Sakla samanı, gelir
zamanı.
]Fiil cümlesinin,
yani iş, oluş, kılış, hareket, durum bildiren cümlelerin yüklemi çekimli bir
fiildir. Bu fiil, basit, türemiş ya da birleşik olabilir.
Fiile ait zaman ve şahıs kavramları yüklemde ek hâlinde bulunur.
Ayrıca öğe olarak da bulunabilir.
Bir ipte iki
cambaz oynamaz. Hiçbir
zaman
Yarın buraya gelecekler. Onlar
]İsim cümlesinin,
yani iş, oluş, kılış, hareket, durum bildirmeyen cümlelerin yüklemi de
ek-fiille çekimlenmiş bir isimdir. Bu, isim soylu herhangi bir kelime (sıfat,
zamir, zarf, edat) olabilir.
Ben bir Türküm;
dinim cinsim uludur.
Yeniden doğmuş
gibiyim.
Tabiattaki en iç
açıcı renk yeşildir.
Çık hızlısın.
Bu ek-fiiller bazen düşebilir.
İçimde en güzel
duygular saklı.
Ek-fiile ait zaman ve şahıs kavramları yüklemde ek hâlinde bulunur.
Ayrıca öğe olarak da bulunabilir.
Gökyüzünün başka
rengi de varmış.
Bir cümlede birden fazla özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç, nesne
bulunabilir, ama yüklem tektir. Bir söz dizisi içindeki yüklem sayısı cümle
sayısını gösterir.
“Yağız atlar kişnedi,
meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba
yerinde durakladı.”
“Yol onun,
varlık onun,
Gerisi hep angarya.”
Yüklem tek kelimeden oluşabileceği gibi bir kelime grubu da
olabilir.
Bin yıldan uzun
bir gecenin bestesidir / bu.
Bin yıl sürecek
zannedilen kar sesidir / bu.
Dönülmez akşamın
ufkundayız.
Güzel yüzü, geniş
bir gülümseyişle / ışıl ışıldı.
]Yüklemi
söylenmeyen cümlelere eksiltili (kesik) cümle denir. Yüklemin söylenmemiş
olması cümlenin anlamında eksiklik meydana getirmez. Dinleyici ya da okuyucu
cümlenin söylenmemiş kısmını ya kendisi tamamlar ya da zaten bilinmektedir.
Kıratın yanında
duran ya huyundan ya suyundan.
Az veren candan,
çok verev maldan.
Dalgalandığın
yerde ne korku ne keder.
“Seni istikbal
için önce gelmek cihana,
Ve başkasından
almak sonra geliş müjdeni,
Bir nefes
dinlenmeden yıllarca koşmak sana,
Aramak her
tarafta, bulmamak asla seni. (Han
Duvarları)
Bazı kesik cümleler önceki cümlenin yardımıyla tamamlanır.
Bilmiyorum aradan
ne kadar zaman geçti. Belki altı ay... Belki bir yıl.
Buralarda hiç yol
yoktur. Hatta keçi yolu bile...
─Nerede
çalışıyordun?
─Türk Dil
Kurumunda. (çalışıyorum)
─Kardeşin
kaçıncı sınıfta okuyor?
─İkinci
sınıfta.