TÜRKÇE TESTİ
1.       Metin Eloğlu, şiirleriyle kendine özgü bir şiir diline yaslandığını belgelemiştir. Şiir için kapalı ifadeler yerine anlaşılır, açık bir dil kullanmaktan yanaydı. Bu düşüncesi onu şiirin içinde bulunduğu çemberin dışına çıkararak ona farklı bir söyleyiş tarzı kazandırmıştır.
Bu parçadaki altı çizili sözcük grubunun cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangi­sinde vardır?
A)   Yazılarını süregelen belli kalıplara göre de­ğil, özgün söyleyişlerle yazardı.
B)   Dizelerinde yaşama sevincini belleklerden silinmeyecek bir kavrayışa dönüştürmüştü.
C)  Onun eserleri insanda mistik duyguların oluşmasını sağlıyor.
D)   Yavan bir dille kaleme alınan bir yapıt, oku­run gözünü ve beynini yorar.
E)   Yaşam koşullarının olumsuzluğuna rağmen birçok başarılı esere imzasını atmıştır.
2.       Bir şairin sanat dünyasındaki değeri, sözcükle­rin sahip olduğu anlamlarıyla yetinmeyip onlara yeni anlam üniformaları giydirmesine bağlıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A)   Şairin, eserlerinde çizdiği Anadolu resmi ol­dukça renkli ve etkileyiciydi.
B)   Onun eserlerini ölümsüzleştiren, üslubunun ve eserlerinin içeriğinin ahengidir.
C)   Çokça kullandığımız sözcükler, onun eser­lerinde keşfedilmemiş anlam boyutlarıyla çıkar karşımıza.
D)  Sade bir dille kaleme almış olduğu eserler sayesinde toplum tarafından hemen benim­senmişti.
E)   Günceli yakalamak ve yansıtmak konusun­da çevresindeki birçok sanatçıdan daha ba­şarılıydı.
 
3.       Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yargı, gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A)   Uzlaşmak, anlaşmak; ortak bir dil tabanında buluşmakla mümkündür.
B)   Her çeviri, okur gözünde yeni bir sanat yapı­tı gibi algılanır.
C)   Sanatçı, eleştirilere açık olmalıdır ki edebi­yatımıza kaliteli ürünler kazandırabilsin.
D)  Çocukların kimlik gelişimine katkıda bulu­nurken onları kendi hayatımızla sınırlandır-mamalıyız.
E)   Aydınlarımızın kalemlerinin sarsıcılığı toplu­mumuzdaki düşünce kalıplarının esnemesi­ne yol açtı.
4.        I. Sanatçının yapıtlarının iyimser ya da kötüm-
ser oluşu çevresinin kendine hazırlamış ol­duğu yaşama olanaklarına göre değişir.
II.   Toplumu etkilemek, çevreyle olan bağı ko­parmamakla, yaşananlar karşısında bir reh­ber görevinde olmakla gerçekleşir.
III.   Bir sanatçının eserine yansıyan ruh hali, içinde bulunduğu toplumsal koşulların etki­siyle biçimlenir.
IV.   Sanatçı, içinde bulunduğu ruh halini eserle­rine yansıtabildiği ölçüde başarılıdır.
V.   Sanatçı için önemli olan, eserlerini okuya­cak kişilerin ruh haline bürünerek bunu ese­re taşıyabilmektir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangi­leri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) III. ve IV. D) II. ve V. E) IV ve V
 
5.         I. Yunus Emre, şiirlerinde ölümü, insanın ilik-
lerine kadar işletir ve bu korkuyu dost ve in­san sevgisinde eritir.
II.   Yazar, tarih içindeki yön değişmelerini, Ana­dolu'nun geleneksel kültürüyle paralellikler kurarak duygulu bir ifadeye dönüştürmüş.
III.   Edip Cansever, şiirlerinde Akdeniz şairleri kadar coşkulu görünse de bilinçli şiir kuramı her dizesinden sezilir.
IV.   Sevgi Nehri adlı son günlerde en çok rağbet gören bu kitap, okuyucunun içini ısıtıyor.
V.   Şiirlerini, genellikle devrik cümleler ve doğa betimlemeleri üzerine inşa ederdi.
Yukarıdaki numaralı cümlelerin hangisinde "yorum" söz konusu değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
6.        Musiki dilin anlatamadığını anlatır. (I) Türkler her türlü musiki aletini kullanmaktan veya klasik Türk musikisini onlarla çalmaktan ve yeni dene­melerini bu aletlerle yapmaktan çekinmemelidir­ler. (II) Tüm musiki aletleri bizi aynı varış yerine yöneltir ve kâinatın içinde gizli bulunan ortak musikiye götürür. (III) Bu hedef birliği varlığın özüne dair bir açıklamayı da içerir. (IV) Açıklanan şey, insanların da neyler gibi aynı bahçe­den kopup geldiğidir. (V) Bunun içindir ki, insanoğlu yüzyıllardır ney sesini duyduğu yerde onun peşine takılıp gider.
Yukarıdaki numaralı cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin sebebi duru­mundadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
7.       Aşağıdaki dizelerin hangisinde "yakınma" an­lamı vardır?
A)   Ben seni unutmadım Bülbül gülü unutur mu
B)   Gönül kuşu kalktı uçtu havaya İn gönül dedim de indiremedim
C)   Üç şanlı harbin arşa asılmış silahları Parladı yaşlı gözlere bayram sabahları
D)   Bir rüyadan arta kalmanın hüznü İçinde gülüyor bana derinden
E)   Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede Bir güzel sabah oldu Süleymaniye'de
 
8.        (I) Türk mizahı söz konusu olunca kuşkusuz en önemli isim Nasrettin Hoca'dır. (II) Nasrettin Ho-ca'nın adı çok geniş bir yayılma alanına sahip­tir: Türkistan'dan Macaristan'a, Güney Sibir­ya'dan Kuzey Afrika'ya, Osmanlı egemenliğinin uzandığı bölgelere, onun fıkraları ulaşmıştır. (III) Fıkralarının yayılmasında en önemli rolü başta İstanbul olmak üzere Osmanlı kültür mer­kezleri oynamıştır. (IV) Boratav'a göre bu hikâ­yeler için Nasrettin Hoca'dan bağımsız ve yazı­ya geçme aşamasından önce, bir oluşum evre­si düşünebiliriz. (V) Nasrettin geleneği, sözlü edebiyatta olduğu için, çeşitli dil ve kültür kö­kenli kaynaklardan da büyük ölçüde beslenmiş­tir.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde "öne sürülen yargının tartışılmaz bir gerçeklik olduğu" da belirtilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9.        (I) Necatigil, divan şiirinden nasıl yararlandığını çeşitli yerlerde zaman zaman dile getirmiştir. (II) Ona göre çağdaş şiir bir kısırdöngü içine düşmüştür. (III) Bundan kurtulmanın yolu eski motifleri günün, çağın motifleriyle kaynaştırmak­tır. (IV) Bunun örneğini kendi şiirinde geçmişin mistik bir figürü olan ve vaktiyle bozkırlarda yü­rüyen abdalla, asfaltta ve karmaşık trafikte geç kalma korkusuyla koşan günümüz insanını bir araya getirerek verir. (V) İkisi de kaderin çizdiği yolda yürürler, ama bugünün yaşamı çok farklıdır; bireyi ezer, onu kendisine bırakmaz, onu kendinden koparır.
Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangi­sinde şiirin geleceği ile ilgili bir öneri vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
10.      I. Ömer Seyfettin, ara sıra şiir yazmış olsa da
ilk şöhretini Genç Kalemler'de yayımladığı hikâyelerle sağlamıştır.
II.   Yahya Kemal şiirlerini yazarken konuya uygun musikisi olan sözcükler ve nazım şekil­lerini tercih etmiştir.
III.   Servet-i Fünun döneminde şairler benzer konular üzerinde yoğunlaşmışlardır.
IV.   Sezai Karakoç geleneksel dilden kopmadan özgün bir anlatım yakalamayı başarmıştır.
V.   Tanzimat döneminde eleştiri, divan edebiya­tı için yıkıcı yeni edebiyat içinse yapıcı bir karakter göstermektedir.
Yukarıdaki numaralı cümlelerden hangi ikisi "üslup" ile ilgilidir?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. D) II. ve IV. E) IV. ve V.
11.     Eski kalıplara, denenmiş biçimlere sıkı sıkıya bağlı olan sanatçılar vardır. Bunlar biçimi içerik­ten önce bilen, sürekli bir biçim kaygısı içinde olan sanatçılardır. Bu sanatçılar kendi kabul et­tikleri kalıpları eksiksiz olarak görür; değişmez, her şeyi anlatabilir sanırlar. Bir kısım sanatçılar ise durmadan yenilik ardında koşar, içerik ge­rektirsin gerektirmesin, biçimde yenilikler icat ederler. Oysa biçim körü körüne bağlanılan bir tabu olmadığı gibi içerik gerektirmedikçe, sırf yenilenmiş olmak için yenilenen bir şey de de­ğildir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıda-kilerden hangisidir?
A)   Biçimde sürekli yenilik peşinde koşmak ge­leneği reddetmektir.
B)   Biçimde, konunun gerektirdiği oranda yeni­lik yapılmalıdır.
C)   İçerik bir sanat eseri için biçimden daha önemlidir.
D)   Sanatçı, eski konuları yeni biçimler içinde sunmayı bilmelidir.
E)   Sanatçı, biçimde yeniliğe gitmekten çekin­memelidir.
                                      
12.     Edebiyatın öteki sanatlardan bambaşka bir yö­nü olduğu vurgulanır hep. Edebiyat, kullanılan malzemeler bakımından bütün sanatlardan farklıymış. Bunu kabul etmek söylendiği kadar kolay değildir. Çünkü, sanatta önemli olan mal­zeme değil, sonuçtur. Sonuç açısından bakıldı­ğında müziğin de resmin de edebiyatın da in­sanda güzel duygular uyandırmaya yönelik ol­duğu görülecektir. Bu özellik, bütün sanatları or­tak bir noktada buluşturur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Açıklama                 B) Tanımlama
C) Tartışma                  D) Öyküleme
E) Betimleme
13.      I. Deyimlerse, bir kavramı bazen uzun bir
cümleden bile daha etkili anlatır. II. Tartışmaların ışığında olaylara getirdiği bu bakış açışıydı onu farklı kılan.
III.   Yazar, sözü edilen bu kitap ile kalemine ye­ni renkler kattı ve geniş kitlelere sesini du­yurdu.
IV.   Kemal Özer, imge düzenine bakışıyla da döneminde özel bir yere sahipti.
V.   Radyo oyunları, toplum içi ilişkilerin açmaz­larını konu edinen bir türdür edebiyatta.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden han­gisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14.     Çevrenin endüstri atıklarıyla kirlenmesi yüzün­den, doğanın dengesi gittikçe bozulmaktadır. Özellikle teknoloji çağında fiziksel çevre hızla değişmektedir. Yüzyıllardır varlığını sürdürmek­te olan canlı türlerinin yeni ortama uyum sağla­yabilme hızları, bu hızın çok gerisinde kalmak­tadır. Bunun sonucu olarak da kimi türler tüken­mekte ya da tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bu değişmelerden insanların da etkilendiğini unutmamak gerekir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine deği-nilmemiştir?
A)   Çevre kirliliğinin canlılar üzerindeki etkisine
B)   Canlı türlerinin yeni ortama uyum sağlaya­bilme hızlarının yetersizliğine
C)   Doğadaki dengenin bozulma nedenlerine
D)  Teknolojik tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğine
E)   Teknolojik gelişmelerden insanların da olumsuz yönde etkilendiğine
15.       I. Bu yüzden sanatçı eleştiriyi reddetmek yeri-
ne ona dört elle sarılmalıdır.
II.   Sanatçı eleştiriyi kendisine veya eserlerine bir kusur bulma arayışı olarak değil, sanat adına ilerlemenin bir adımı olarak kabul et­melidir.
III.   Eleştiri bu kısır döngüyü aşması, eksiklerini görmesi ve bunları tekrar etmemesi açısın­dan sanatçı için bir fırsattır.
IV.   Aksi halde sanatçı sanatı adına üstüne çıkıp yükseleceği iskemleyi devirmiş olur.
V.   Kendi bildiği doğrudan, yanlış dahi olsa, vazgeçmez ve kendini geliştiremez.
Yukarıdaki numaralı cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturmak için doğru sıralama nasıl yapılmalıdır?
A)   II. - V. - IV. - I. - III.
B)   III. - IV. - I. - V. - II.
C)   IV. - V. - I. - III. - II.
D)   II. - IV. - V - III. - I.
E)   II. - III. - V. - I. - IV.
16.      (I) Hilmi Yavuz, hayal gücünün yalnız edebiyat­ta değil; insanın günlük yaşamında da taşıdığı önemi bilen bir yazardır. (II) Bu yüzden Yavuz kahramanını hayal dünyasıyla birlikte yansıtır. (III) Hayal ile gerçek arasında göndermeler ya­parak metni zenginleştirir. (IV) Kahramanlarının ruhsal durumlarını yansıtabilmesi onun, derin bir içe bakış becerisine sahip olduğunu göster­mektedir. (V) Aslında bu durum yazarın kuru bir hayalciliğin peşinde de olmadığını gösterir. (VI) Zaten o hiçbir zaman gerçekle bağlarını ta­mamen koparmaz, tüm bunları anlatırken de uzun boylu açıklamalar yerine kısa, özlü ger­çekçi bir anlatımı tercih eder.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden han­gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
           
17.     Sanatçının sözcüklerin evreniyle kuşatma altına aldığı farklı bir yerdir, sanat dünyası. Sanatçı bu dünya içinde kalemiyle sözcükler üzerinde oy­nar ve eserlerinde kendini hissettirebilecek bir üslup oluşturur. Asıl önemlisi ise madde dünya­sından farklı olarak, sanat dünyasının sanatçıya özel bir imkân sunmasıdır. Sanatçı için madde dünyasındaki yaşamı zaman ve mekânla sınır­lıyken sanat dünyasında böyle bir kısıtlama yoktur. Zamanın sonsuz kapılarını aralayacak olan ise sanatçının sanat dünyasına kazandır­dığı özgün yapıtlarıdır.
Bu parça için en uygun başlık aşağıdakiler-den hangisidir?
A)   Sanatsal Ahlak
B)   Sanat Dünyası
C)   Sanatçının Sosyal Sorumluluğu
D)   Sanatın Yerelliği ve Evrenselliği
E)   Sanatçı Dedikleri
18.     Şiir, benim için ölmez bir şarkının bestesini yap­mak gibidir. Bunun için uzun bir yolculuk olarak bakarım şiir yazmaya. Ayrıca şiirlerimde kısa soluklu hiçbir modayı, gelişmeyi, girişimi umur­samam. Önemli olan, şiirimin, o günün dışında başka zamanlarda da kendini göstermesidir. Bunu sağlamak için, şiirin temel taşı olan söz­cükleri özenle seçer; onları yeniden işler ve kişi­liğimi şiirime aksettiririm. Durum böyle olanca, zaman benim şiirlerimin lehine işler.
Kendisinden böyle söz eden bir sanatçı için bu sözlerinden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez?
A)   Şiir yazabilmek için uzun bir sürece ihtiyaç duymaktadır.
B)   Şiir yazarken sözcükleri özenle seçip, öz­gün şekillerde kullanmaktadır.
C)   Şiirlerinin, geniş bir zaman dilimine seslene­bilecek nitelikte olmasını istemektedir.
D)   Şiirlerini oluştururken geleneksel özellikler­den yararlanmayı tercih etmektedir.
E)   Özverili çalışmalar sonucunda ortaya koy­duğu şiirlerin geleceğe kalabilmesi hakkın­da endişe duymamaktadır.
19.     Yazının icadı insanlık tarihinde yeni bir çağ aç­mıştır. Tarihi yazı ile başlatmak bu bakımdan doğru sayılabilir. Sözlü dilden çok özellikle yazı dili, "mazi" (geçmiş) denilen ve insan hayatında derin etkileri olan kavramı yaratmıştır. Bu yö­nüyle keşif olarak hiçbir şey, ne buhar, ne elek­trik ne de atom enerjisi yazı ile karşılaştırabi­lir. Yazı tek başına insanoğluna ait her şeyin ha­tırasını ve bilgisini, zaman ve mekân içinde ta­şıma gücüne sahiptir ve taşımıştır. Hatta diyebi­liriz ki
Düşüncenin akışına göre, bu parçanın sonu­na aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)   yazı dışındaki hiçbir icat insanoğlunun işine yaramamıştır.
B)   bir icadın diğerlerinden önemli sayılabilmesi için insanlığın işini kolaylaştırması gerekir.
C)   yazı, diğerlerinden daha önce icat edildiği için onun yerini hiçbiri tutamaz.
D)   insanlığın hafızası yazının icadıyla oluşma­ya başlamıştır.
E)   yazı dışındaki icatlar insanlığın yararına de­ğil zararına olmuştur.
20.      Parasız hiçbir şey yapılamaz oldu, biliyorum. Para düşünmeden sanat ve bilim derdine dü­şen, enayi sayılıyor ya da kuşku uyandırıyor, bi­liyorum. Bağımsızlığa herkesten çok gereksinim duyan sanatçı, geçinmek, çoluğunu çocuğunu geçindirmek zorundadır, biliyorum. Kazandıkları paraya layık olmayan insanlar arasında yaşa­yan bir sanatçıya parayı boş ver demek gülünç­tür, biliyorum. Ama bütün bu gerçeklere inat, sa­natı her şeyin üstünde tutanlar var ya! İşte onlar gerçek sanatçıdır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıda­kilerden hangisidir?
A)   Günümüz koşullarında parasız bir yaşam sürdürmek imkânsızdır.
B)   Sanatıyla para kazananlar gerçek sanatçı olamazlar.
C)   Gerçek sanatçı, maddi gereksinimleri için birçok işi bir arada yürütebilmelidir.
D)   Maddi yetersizlikler içinde nitelikli sanatta direnmek anlamsızdır.
E)   Gerçek sanatçı her şeye rağmen sanatın­dan taviz vermeyendir.
21.      (I) Bir günde bir söz yazıyorsak, hiç değilse on bin söz söylüyoruz. (II) Bu yüzden öz Türkçe ko­nuşmadan, yalnız yazıda bunu yapmaya kalk­mamız çok yanlış, çok eksik bir iş olur. (III) Öz Türkçe yazmak için verdiğimiz emeğin yüz kere daha fazlasını öz Türkçe konuşmak için verme­liyiz. (IV) Öz Türkçe adı ile nitelenen dil açık bir dil olmalı; düşünceleri kolay anlatmalıdır. (V) Öz Türkçe bir söz Osmanlıcada olduğu gibi hem öyle hem şöyle anlaşılmamalıdır; her söz bir dü­şünüşün kalıbı olmalıdır. (VI) Türkçemizde bu imkânlar zaten fazlasıyla mevcut, yeter ki biz okuryazarlar, onları ortaya çıkarabilelim.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
22.     Belli bir düşüncenin sözcüsü olan yazarlara
I
karşı ben biraz önyargılıyım doğrusu, temkinli
II           III                                    IV
yaklaşıyorum yazılarına.
V
Bu cümledeki numaralı sözcükler yapılarına göre ikişerli gruplanırsa hangisi dışta kalır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
23.     Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur?
A)   Onunla yıllar sonra tekrar gözgöze gelmek beni çok heyecanlandırmıştı.
B)   17 Ağustosta yaşanan depremin izleri hâlâ hafızalardan silinemedi.
C)   Bu tür sadece kuzey Afrika'da yaşıyormuş.
D)   Avrupa'daki bu kent Doğu Kültürü'nden izler taşıyor.
E)   Bu göçebe boy eskiden Anadolu'nun güne­yinde yaşardı.
24.     "Sen çok yaşlanmışsın, belin iyice bükülmüş." cümlesindeki virgülün (,) görevine benzer bir kullanım aşağıdaki cümlelerin hangisin­de vardır?
A)   Hayır, sana bu konuda yardım edemem.
B)   Biraz büyüyünce, kendi paramı kazanmaya başlamıştım.
C)   Gençliğimin heyecanlı, pek neşeli günleriydi o zamanlar.
D)   Kışın boydan boya donan göl, etkileyici bir manzara oluştururdu.
E)   Bir süre sonra her şeyi unuturdum, yine yanlarına giderdim.
25.     Gençliğinde yaşadıkları birden aklına gelen ihti­yar, gülen gözlerle ve gururla bir gecelik misafir­lerini teker teker süzdü.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)   Üç öğeli bir cümledir.
B)   Özne birden çok sözcükten oluşmuştur.
C)   Birden çok sıfat tamlaması vardır.
D)   Bileşik yapılı bir cümledir.
E)   Olumlu bir fiil cümlesidir.
26.     Ağaçlar çiçek açtı bir tanem Yolculuğa başladı ilkyaza doğru doğa Saçımın her telinde ne umarsız yaralar Özleminin çökerttiği omuzlarıma
Ne kuşlar konar
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?
A)   Birden çok türemiş isim vardır.
B)   Ünsüz yumuşaması vardır.
C)   Yönelme hâli eki kullanılmıştır.
D)   Bileşik yapılı fiil kullanılmıştır.
E)   Belirtili isim tamlaması vardır.
27.     Sıkıştığım yerde vakit çabuk geçti
Bak dediler baktım pek bir şey göremedim
Hem her yer karanlıktı ben geldiğimde
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi yok-tur?
A)   Birden çok sıfat - fiil
B)   Bileşik zamanlı fiil
C)   Durum zarfı
D)   Belgisiz sıfat
E)   Kişi zamiri
 
28.     Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A)   Denemelerinde, olanla olması gerekeni iç içe vermiştir.
B)   Diğer iletişim araçlarının gelişmesi sayesin­de yazıya dayalı iletişim organlarının gücü azalmıştır.
C)   Edebiyatımızda, son yıllarda özgün yapıtlar çıkmıyor ortaya.
D)   Birçok yazın türü gibi, deneme Türk yazını­na Tanzimat'tan sonra girmiştir.
E)   Sadece edebiyatın değil, bütün sanat dalla­rının eleştiriye ihtiyacı var.
29.     THY'ye ait 185 yolcunun bulunduğu uçak biraz­dan kalkacak.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi, aşğıdakilerden hangisidir?
A)   Gereksiz sözcük kullanımı
B)   Tamlayan eki eksikliği
C)   Sözün yanlış yerde kullanımı
D)   Birbiriyle çelişen sözcüklerin kullanımı
E)   Tümleç eksikliği
30.     Merdivenden çıkarken lamba, iki saniyede bir, çabucak sönüyor.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun benze­ri aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A)   Ağaçlar sonbaharda insana hüzün veren bir hale bürünür.
B)   Çocuklara bazı görgü kurallarını küçük yaş­larda öğretmek gerekir.
C)   Yaşlı adamın söylediklerini umursamadan yürüyordu.
D)   Yapmaman gereken şeyleri yapmaya bugün bile, şimdi de devam ediyorsun.
E)   Çevreye bırakılan birçok atık, insan hayatını tehdit ediyor.
CEVAPLAR:
1. A
2. C
3.E
4.B
5.E
6.B
7.B
8.A
9.C
10.D
11.B
12.C
13.E
14.D
15.D
16.C
17.B
18.D
19.D
20.E
21.C
22.A
23.E
24.E
25.A
26.D
27.B
28.B
29.C
30.D
Free Web Hosting